- B -
Back up
|
: |
suppport / desteklemek
(He backed up his claims with some documents.)
|
Be cut out for ...
|
: |
... için uygun olmak
(I am not cut out for politics.)
|
Bear up
|
: |
sabırlı olmak, tahammül etmek
(He bore up bravely under bad conditions.)
|
Blow out
|
: |
üfleyerek söndürmek
(---------)
|
Blow up
|
: |
1. deflate / patlamak, havaya uçurmak
2. extinguish, stop burning / üfleyip söndürmek, sönmek
(---------)
|
Break away
|
: |
escape / kaçmak, gözyaşları içinde kendinden geçmek
(---------)
|
Break out
|
: |
1. start / başlamak, 2.escape / kaçmak
(I don't think the war will break out.)
|
Break through
|
: |
1. penetrate / yarıp geçmek 2.appear / ortaya çıkmak, belirmek
(---------)
|
Break in / into
|
: |
1. intrude / bir yere zorla girmek, 2. interrupt / sözünü kesmek, lafa karışmak
(---------)
|
Break up
|
: |
1. end / sona ermek, 2. leave / ayrılmak, ilişkiyi bitirmek, 3. seperate, disintegrate / parçalamak, parçalara ayırmak
(---------)
|
Break down
|
: |
1. stop working / araba, makine vs. bozulmak
2. start crying / ağlamak, kendini kaybetmek
3. collapse due to illness or fatigue, fail / sağlığının bozulması
(---------)
|
Break off
|
: |
1. detach / birdenbire kesilmek, durmak, kesmek
2. terminate / bitirmek, sonlandırmak;
(---------)
|
Break up
|
: |
1. separate, disintragrate / parçalamak, parçalara ayırmak
2. leave / ilişkiyi sonlandırmak, ayırmak
3. end
(---------)
|
Bring about
|
: |
cause to happen / sebep olmak, neden olmak
(---------)
|
Bring round
|
: |
ikna etmek
(---------)
|
Bring out
|
: |
1. publish / yayınlamak, neşretmek
2. emphasize, highight / ortaya çıkmak
3. produce / üretmek
(---------)
|
Bring up
|
: |
yetiştirmek, büyümek, gündeme getirmek
(My husband was brought up by his grandparents.)
|
Brush up on
|
: |
tekrar etmek, tazelemek
(---------)
|
Buy off
|
: |
rüşvet vererek satın almak
(---------)
|
|
|
|